Karaciğer Kist Hidatiği Nedir?
Karaciğer kist hidatiği bir tür parazitin oluşturduğu bir hastalıktır. Halk arasında “köpek kisti” diye bilinir. Bu parazit; kurt, çakal, köpek gibi hayvanların barsaklarında yaşar. Parazitin yumurtaları kurt, çakal, köpek gibi hayvanların dışkısı ile dışarıya atılır. Parazitin evriminde rol oynayan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar ve bazen de insanlar bu parazit yumurtası ile bulaşık gıdaları ( et, su ,sebze) yediğinde yumurta onların barsaklarına geçer ve barsakta kurtçuk açığa çıkarak, kan dolaşımına karışır ve vücudun değişik yerlerinde, en sık da karaciğerde yerleşerek giderek büyüyen kistler meydana getirir. Buna hidatik hastalık diyoruz.
Parazit kendine nasıl bir üreme alanı bulur?
Bu kistlerin içinde binlerce parazit oluşturacak kurtçuklar mevcuttur. Daha sonra bu kistlerden içeren organların kurt, çakal, köpek gibi hayvanlar tarafından yenmesi ile kurtçuklar tekrar bu hayvanların barsağına ulaşır ve burada gelişerek erişkin parazit haline gelir. Başka bir deyişle parazitin üremesi için böylesine bir döngüye ihtiyacı vardır.
İnsanda nasıl ortaya çıkar?
İnsan da bu tabloda zaman zaman bir arakonak vazifesi görebilmektedir. Eğer parazitin yumurtasının bulaştığı maddeler ( gıda, su ) ağız yolu ile alınırsa, yumurtalar barsakta açılır ve içinden çıkan parazit kurtçukları aynı şekilde insanda da kistler oluşturur.
Karaciğer kist hidatiği insandan insana bulaşır mı?
Karaciğer kist hidatiği insandan insana bulaşmaz. İnsan dışkısında bulunmaz. Ancak bir şekilde parazit yumurtası bulaşmış kirli gıdalar ailedeki diğer kişiler tarafından alınabilir ve dolayısıyla hastalık ailenin değişik fertlerinde de ortaya çıkabilir.
Hastalık nasıl bir gelişim gösterir?
Hastalık, % 75-80 karaciğere yerleşir. Daha az sıklıkla akciğer, karın içi diğer organlar ve beyinde görülebilir. Olay nerede olursa olsun, parazitin yerleştiği yerde giderek büyüyen içi basınçlı bir sıvı ile dolu kist oluşur.
Hastalık karaciğerde hasar oluşturur mu?
Hastalık karaciğerde direkt olarak hasar oluşturmaz. Genellikle karaciğer dokusunu iterek kendine yer açtığından karaciğer hücreleri fonksiyonlarına devam ederler.Kist büyüdükce etrafındaki karaciğer dokusunu sıkıştırıp baskı yaparak fonksiyonunu bozmaya başlar.
Karaciğer kist hidatiği ne gibi şikayetlere neden olur? Kendini nasıl belli eder?
Karaciğer kist hidatiği hastalığının özgün bir şikayeti yoktur. Kist karaciğerde bir ya da birden fazla olabilir. Küçük kistler genellikle şikayet nedeni olmaz. Hastalık genellikle başka nedenlerle yapılan görüntülemelerde ortaya çıkar. Daha büyük kistler ise sağ tarafta ağrı, dolgunluk hissi gibi şikayetler oluşturur.
Kist kendi haline bırakılırsa ne olur?
Genellikle giderek büyür ve istenmeyen olaylara neden olur. Bunlar kistin içinde bakterilerin üremesi ve karaciğer apsesi haline gelmesi; kistin safra yollarına baskı yapması ile oluşan sarılık ile kistin delinme ve yırtılmasıdır.
Karaciğerdeki kist kendi kendine patlar mı?
Kistin kendi kendine patlaması ve delinmesi nadiren görülebilir. Daha ziyade o bölgeye gelen ani ve şiddetli darbeler ( kaza, yumruk... ) böyle bir yırtılmaya neden olabilir.
Kistin yırtılması tehlikeli mi?
Böyle bir durumda iki tablo çok önemlidir. Birincisi, kist içeriği antijenik özellik taşır, yani şiddetli, hayatı tehdit edebilecek allerjik reaksiyonlar oluşturabilir. İkincisi ise kist içeriği bütün karın boşluğu içerisine yayılarak yaygın hastalık halini alabilir. O zaman hastalık karın içindeki barsakların çalışmasını güçleştirir,aşırı ağrı yapabilir.
Tanı nasıl konur?
Karaciğer kistlerinde tanı, ya karın üst kısımlarında ağrı ve dolgunluğu olan, veya başka nedenlerle tetkik istenen hastalarda kistin ultrasonografi,tomografi veya emar ile tesbit edilmesiyle konur.
Hastalık ilaçla tedavi edilebilir mi?
İlaçla tedavi yoktur ama parazite etkili olduğu bilinen ve diğer tedavi yöntemlerine yardımcı ilaçlar mevcuttur.
Hastalığın tedavisi nedir?
Hastalığın standart tedavisi cerrahidir.Ameliyatla kist çıkartılır. Cerrahi yöntem ise, kistin büyüklüğü, karaciğerdeki yeri, sayısı, komplikasyon olup olmaması gibi değişkenlere göre belirlenir. Uygun vakalarda iğne ile aspirasyon, laparoskopi gibi teknikler denenebilir ancak bu işlemler esnasında anaflaksi dediğimiz,ölümcül olabilecek aşırı allerjik reaksiyonlar oluşabilmektedir.