Meme Kanseri Erken Tanısında İpuçları
Meme kanseriyle mücadelede en önemli, en iyi yöntem erken teşhistir.
Bir hanım memesinde bir kalınlaşma veya normal dışı bir sertlik fark eder ise doktoruyla temasa geçmelidir. Bu kitleler herhangi bir zamanda değişik çap ve boyutlarda oluşabilir. Memede oluşan ağrısız, sert ve düzensiz kenarlı bir kitle büyük bir olasılıkla bir kanser kitlesidir. Buna karşın, bazı kanserler yumuşak,basmakla ağrılı ve hassas olabilir; düzgün kenarlı veya sadece deride kalınlaşma şeklinde kendini gösterebilirler. Tümörler en çok memenin üst dış kısımlarında oluşurlar, fakat memelerin herhangi bir yerde oluşacağı gibi meme başı bölgesinde de oluşabilirler.
Meme kanserinin en sık görülen bulgusu kitle olmasına rağmen başka bulgular da oluşabilir. Bu bulgu ve semptomlar şunlardır:
Memelerden birinde diğeri ile kıyaslandığında bir şekil bozukluğu veya büyüklüklüğünde değişiklik olması.
Memenin belli bir bölgesinde kalıcı şişlik ve kızarıklık.
Meme derisinin herhangi bir yerinde düzleşme veya çukurlaşma olması.
Meme derisinde portakal kabuğu görüntüsü oluşması.
Meme başından renksiz, renkli veya kanlı akıntı gelmesi.
Meme başının içeriye çökmesi ve eski haline getirilememesi.
Meme başında kalınlaşma, kabuklanma, kaşıntı veya yanma olması.
Koltuk altında veya boyun bölgesinde büyümüş lenf bezlerinin görülmesi veya ele gelmesi.
Eğer meme kanserini bir bulgusu olabilecek bu değişiklikleri saptar iseniz mutlaka bir genel cerrahi uzmanına görünmeniz gerekir.
Meme kanseri yukarıda bahsettiğimiz değişik bulguları vermesine rağmen hastalığın erken devrelerinde hiçbir bulgu veya semptomu henüz kendini göstermemiş olabilir. Bu nedenle meme kanserinin erken tanısında mamografi ve ultrasonografi çok önemlidir. Çünkü henüz hiçbir bulgu oluşmadan da bu tetkiklerle meme kanseri tespit edilebilir. Bu nedenle 35 yaşı geçmiş hanımların mutlaka düzenli doktor kontrolü ve doktorların önerdiği periyodda mamografi ve ultrasonografi çektirmeleri gerekmektedir.